Kadrini bilenlere mahsus KADİR GECESİ





Author: Osman KARYAĞDI - min read. - Post Date: 04/12/2023
Clap

Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanmak için, Ramazan ayının son on gününü insanlardan uzaklaşarak, kendilerini Allah’a daha yakın hissedecekleri bir “mescid”de “en değerli yalnızlık; i’tikâf” ile geçirenler “Kadir Gecesi”ni bulup değerlendireceklerdir. Zira, Allah Resûlü (as) Ramazanın sonunu i’tikaf yaparak değerlendiriyor, Kadir Gecesi’ni son on günde ve özellikle de 21, 23, 25, 27. gibi tekli gecelerde aramayı tavsiye ediyordu.

Kur'an-ı Kerimin açık ifadesiyle “bin aydan hayırlı” olan Kadir gecesini bulup değerlendirerek ihya etmek için hayatın, Müslümanca hassas yaşanması gerekir. Sene boyu en azından dini yükümlülüklerinin hakkını vermeyenlerin zaten ciddi bir “Kadir Gecesi” talebi yoktur, olamaz. Kadir Gecesi sabaha kadar ibadet ü taatte bulunan bir insan şayet ertesi gün sabah namazına kalkmayı düşünmüyorsa, Kadir gecesinin tamamında kıldığı nafile namazların hiçbirisi, kaçırdığı “sabah namazı”na denk gelmez. Kadir gecesi ekstra lütufların olduğu bir zaman dilimidir. Fakat bu, ibadetler adına hiçbir yükümlülüğü azaltmaz, ortadan kaldırmaz.

“Ucuzcuların bir şey elde edeceklerine hiçbir zaman inanmadım/inanmıyorum. Mesela, ucuzcuların Kadir Gecesi’nden tam olarak istifade edeceğine inanmıyorum. Onlar, bütün bir sene beklesinler; sadece Ramazan-ı şerifin yirmi yedinci gecesini ihya etsinler ve böylece Cenâb-ı Hakk’ın Kadir Gecesi’ni lâyık-ı vechiyle değerlendiren insanlara lütfettiği eltâf-ı ilâhiyeye mazhar olsunlar. Olacak şey değildir bu. Onun için Ebû Hanîfe -ki kanaati âcizâneme göre Hakîkat-ı Ahmediye’yi en iyi temsil eden insan odur- diyor ki, “Kadir Gecesi sadece belli gecelerde değil, senenin üç yüz altmış küsur günü içindeki her bir gecede aranmalıdır. Siz üç yüz altmış küsur geceyi kemâl-i hassasiyetle ihya ederseniz, Allah Teâlâ da o samimî yüreğinize iltifatlarda bulunur.

Fahr-i Kâinat Efendimiz, Kadir Gecesi’nin vaktini biliyordu. Fakat bir gün “Kadir gecesinin hangi gün olduğunu söyleyecektim, dışarıya çıktım, baktım ki iki insan birbiri ile münakaşa ediyor. Onlarla meşgul olurken Kadir Gecesi bana unutturuldu.” buyurmuştu; buyurmuş ve bu sözüyle hem mü’minler arasındaki en ufak bir ihtilaf ve kavganın kendisini nasıl derinden yaraladığını ve hem de Kadir Gecesinin gizli kalmasında bir hikmet-i ilâhiye bulunduğunu işaret etmişti. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) döneminde Kadir Gecesi, ramazan ayının yirmi yedinci gecesine rastlamıştı ve daha sonra da Resûl-i Ekrem aleyhisselâm onu ramazan-ı şerifin son on gününde, tek gecelerde aramayı tavsiye buyurmuştu.

... Evet, Allah’a (celle celâluhû) yürekten bir bağlılık yoksa zor bulursunuz Kadir’i, Hızır’ı ve İsm-i A’zam’ı. Bunlar, ancak kendi gönlünüzde sıdk ve sadâkati yakaladığınız; ardına düştüğünüz şeyi, önce kendi gönlünüzde arayıp bulduğunuz zaman sır perdelerini açar size. İçinizde hazırcılık mülâhazası varsa; “Hemen bulayım, hemen diyeyim, hemen elde edeyim” duygusuna bağlı iseniz daha çok beklemeniz gerekecektir. (Kırık Testi)

***

Kadir; değer, kıymet ve ölçü anlamına gelir. Bu kelimenin kudretle de münasebeti vardır. Allah, nasıl ahirette hikmetinden daha çok kudretiyle muamele eder; öyle de Kadir Gecesi’nde de hikmetten daha çok kudret hakimdir. O gecenin kadrini bilenlere İlâhî varidat dolu dolu gelir; hem de ahirette müminlere mükâfat verilmesi ölçüsünde gelir. Bunları elde etmek için, Kadr’in kıymetini bilmek, semâvî vericilerden yağan vâridâtı alabilmek için Kadir Gecesi’ni bir alıcı gibi kullanabilmeye bağlıdır. (Fasıldan Fasıla)

***

Bu gecenin, bin aydan hayırlı olması kesretten kinayedir ve herkes için de söz konusu değildir, belki her geceyi Kadir bilenler içindir. Evet sanki o, her geceyi ihyâ etmiş de, bu gecede bardağı taşıran rahmet damlayıvermiş... Derken kul, damla ile deryaya ermiş... Gizli olmasında da ayrı bir sır vardır. Efendimiz (sav) onu önce biliyordu, sonra unutturuldu. Ta ki, ihyâ edilsin. Sadece bu geceyi ihyâ eden de belki hissemend olabilir ama, her geceyi Kadir bilip ihyâ edenin nasibdar olacağından şüphe yoktur. (Fasıldan Fasıla)

 

Kadir Gecesi’nin ne zaman olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte, Üstad Bediüzzaman’ın Ramazan ayının 27. gecesi ile alakalı ümit bahşeden bir değerlendirmesi vardır. Bediüzzaman, 14. Şua’da der ki:

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelâ: Yarın gece Leyle-i Kadir olmak ihtimali çok kuvvetli olmasından bir kısım müçtehidler o geceye Leyle-i Kadr'i tahsis etmişler. Hakikî olmasa da, madem ümmet o geceye o nazarla bakıyor. İnşâallah hakikî hükmünde kabule mazhar olur.

 

Kur’an ve Hadislerde Kadir Gecesi

Kur’an’ın indirilmeye başladığı geceyi Allah Kadr sûresinde şu şekilde anlatmaktadır.

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

{إِنَّا أَنْزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ} {وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ} {لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ} {تَنَزَّلُ الْمَلاَئِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِمْ مِنْ كُلِّ أَمْرٍ} {سَلاَمٌ هِيَ حَتَّى مَطْلَعِ الْفَجْرِ}

1 – Biz Kur’ân’ı indirdik Kadir Gecesi.

2 – Bilir misin nedir Kadir Gecesi?

3 – Bin aydan daha hayırlıdır kadir gecesi!

4 – O gece Rab’lerinin izniyle Ruh ve melekler,

her türlü iş için iner de iner...

5 – Artık o gece bir selamettir gider...

Tâ tan ağarana kadar...

Bilinen, sıradan şeyler için “Bilir misin?” diye sorulmaz. Bu soru, Kadir Gecesi’nin bilinenlerin çok ötesinde bir değeri olduğunu ifade eder.

Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) hakkıyla ihya edilen Kadir Gecesi’nin insana 80 küsur senelik manevi ömür kazandıracağını beyan eder:

 

قَالَ مَالِكٌ: وَسَمِعْتُ مَنْ أَثِقُ بِهِ يَقُولُ:

إِنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أُرِيَ أَعْمَارَ النَّاسِ قَبْلَهُ وَمَا شَاءَ اللهُ مِنْ ذَلِكَ، فَكَأَنَّهُ تَقَاصَرَ أَعْمَارَ أُمَّتِهِ أَنْ لَا يَبْلُغُوا مِنَ الْعَمَلِ الَّذِي بَلَغَهُ غَيْرُهُمْ مِنْ طُولِ الْعُمُرِ، فَأَعْطَاهُ اللهُ لَيْلَةَ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ.

قَالَ مَالِكٌ: وَبَلَغَنِي أَنَّ ابْنَ الْمُسَيِّبِ كَانَ يَقُولُ:

مَنْ شَهِدَ الْعِشَاءَ لَيْلَةَ الْقَدْرِ فَقَدْ أَخَذَ بِحَظِّهِ مِنْهَا.

İmam Mâlik “Güvendiğim birinden işittim ki” diyerek anlatıyor:

Allah Resûlü’ne (aleyhissalâtu vesselâm) geçmiş ümmetlerin ve kendi ümmetinin ömrü gösterilmiş. Efendimiz (s.a.s.) kendi ümmetinin ömrünün öncekilere nispetle kısa olduğu için, amelde onların uzun ömürlerinde işleyebilecekleri hayra yetişemezler diye ümmetinin ömrünü kısa bulmuş. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi'ni vermiştir.

Yine İmam Malik der ki: Said İbnü’l-Müsseyeb’in şöyle dediğini işittim: “Kadir Gecesi’nin yatsı namazı için mescidde hazır bulunup cemaatle kılan, Leyle-i Kadir'den nasibini almıştır.” (Muvatta, İ'tikaf 15)

 

عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ :

سُئِلَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَأَنَا أَسْمَعُ عَنْ لَيْلَةِ الْقَدْرِ، فَقَالَ: هِيَ فِي كُلِّ رَمَضَانَ

Abdullah ibnu Ömer (radıyallâhu anh) anlatıyor:

Bizzat benim dinleyip şahit olduğum bir ortamda Allah Resûlü’ne (aleyhissalâtu vesselâm) Kadir gecesi (Ramazan'ın neresinde, hangi gecesi?) diye sorulmuştu. Resûl-i Ekrem (aleyhisselam) de:

O, Ramazan'ın tamamındadır!" diye cevap vermişti. (Ebu Dâvud, Salât 324)

 

عَنْ أَبِي سَعِيدٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ

اعْتَكَفْنَا مَعَ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْعَشْرَ الْأَوْسَطَ فَلَمَّا كَانَ صَبِيحَةَ عِشْرِينَ نَقَلْنَا مَتَاعَنَا فَأَتَانَا رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ مَنْ كَانَ اعْتَكَفَ فَلْيَرْجِعْ إِلَى مُعْتَكَفِهِ فَإِنِّي رَأَيْتُ هَذِهِ اللَّيْلَةَ وَرَأَيْتُنِي أَسْجُدُ فِي مَاءٍ وَطِينٍ فَلَمَّا رَجَعَ إِلَى مُعْتَكَفِهِ وَهَاجَتْ السَّمَاءُ فَمُطِرْنَا فَوَالَّذِي بَعَثَهُ بِالْحَقِّ لَقَدْ هَاجَتْ السَّمَاءُ مِنْ آخِرِ ذَلِكَ الْيَوْمِ وَكَانَ الْمَسْجِدُ عَرِيشًا فَلَقَدْ رَأَيْتُ عَلَى أَنْفِهِ وَأَرْنَبَتِهِ أَثَرَ الْمَاءِ وَالطِّينِ.

Ebu Saîd (radıyallâhu anh) anlatıyor:

Biz, Peygamber Efendimiz’le (aleyhissalâtu vesselâm) birlikte Ramazan'ın ortasında on günde i'tikafa girmiştik, yirminci günün sabahı olunca i’tikâf bitti diye eşyalarımızı toplayıp (evlerimize) taşıdık. Allah Resûlü (aleyhissalâtu vesselâm) gelip (bir hutbe irad ederek) şunları söyledi:

İ’tikafa girmiş olanlar, tekrar i’tikaf mahallerine dönsünler. Zira bu gece bana Kadir Gecesi’nin ne zaman, hangi gece olduğu gösterilmişti, (sonra unutturuldu. Siz, onu son on günde ve bugünlerin tekli gecelerde arayın.) Ayrıca bu gece kendimi su ve çamur içinde secde eder gördüm.

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) itikâf mahalline dönünce, o günün sonuna doğru hava bozuldu. Mescid o sıralarda üzeri dallarla örtülmüş çardak şeklindeydi. Ben Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalâtu vesselâm) burnu ve burun yumuşağı üzerinde su ve çamur izlerini gördüm. Bu gece Ramazan’ın 21. gecesi idi." (Buhârî, Fadlu Leyleti'l-Kadr 2, 3, İtikaf 1, 9, 13; Müslim, Sıyâm 213)

Not: Hadisin Arapça metni Sahih-i Buhârî'den alınmış, tercümede hadisin diğer rivayetlerinden de yararlanılmıştır. Parantez içindeki "tekli geceler" kısmı Sahih-i Müslim'de geçmektedir.

 

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ

مَنْ يَقُمْ لَيْلَةَ الْقَدْرِ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ.

Ebû Hüreyre’den (radıyallâhu anh) rivayet edildiğine göre,

Allah Resûlü (aleyhissalâtu vesselam) şöyle buyurmuştur:

Her kim, inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek Kadir Gecesi’ni kıyâm ile ihya ederse, geçmiş günahları affedilir.” (Buhârî, Fażlu leyleti’l-Ķadr 1; Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn 175-176)

 

Kadir Gecesi nasıl değerlendirilir?

Bütün mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesinde, ilgili hadislerde çok net olarak ifade edildiği gibi, ilk şart “inanmak”tır. Bu tür hususi zaman dilimlerinin ekstra lütufları olacağını kabul etmeyenler hiçbir ikrama mazhar olmazlar. Lutfedenin hazinesinin zengin olduğu, vermekle eksilmeyeceğinin farkında olarak ısrarla istemeli. Şair ne güzel der:

Verirler “Ben acizim, kudret senin” dedikçe
Verenin şanı büyük, sen iste istedikçe!

 

Mübarek gün ve gecelerin en temel değerlendirme yönü “borçlardan kurtulmak”tır. Evet, insan olarak namaz borçlarımız vardır. Bu borçlardan kurtulmak için kaza namazları “Kadir Gecesi”ni en iyi değerlendirme vesilelerindendir.

Evrad u ezkar ve yakın çevremizden başlayarak sıkıntı çeken bütün Müslümanlara dertlerinden kurtulmalararı, böyle doğrudan sıkıntılarla karşı karşıya olmayanlar için daha kamil Müslüman olmaları için dua etmek de Kadir Gecesi yapılabilecek güzel işlerdendir.

 

Kadir Gecesi’ne Mahsus Dua

Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) Kadir Gecesi için Müslümanlara bir dua öğretmiştir. Ramazan ayının özellikle son günlerinde bu duayı hatırlamalı ve Kadir Gecesi’nde, Efendimiz’in talebine icabet ettiğimiz bilgisini kayıtlara geçirmek için O’nun duasını bol bol tekrar etmeli.

عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهَا، قَالَتْ: قُلْتُ:

يَا رَسُولَ اللهِ، أَرَأَيْتَ إِنْ عَلِمْتُ أَيُّ لَيْلَةٍ لَيْلَةُ الْقَدْرِ مَا أَقُولُ فِيهَا؟ قَالَ: قُولِي:

اللَّهُمَّ إِنَّكَ عُفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي.

Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor:

Ey Allah'ın Resûlü! Arayıp Kadir Gecesi’ni bulursam, o gece nasıl dua edeyim? diye sordum. O da bana şu duayı öğretti: Allahümme inneke afuvvun, kerîmun tuhibbu'l-afve, fa'fu annî - Allahım! Sen çok affedicisin, çok kerîmsin, affetmeyi seversin, beni de affet! (Tirmizî, Daavât 84; İbn Mâce, Duâ 5)

Author: Osman KARYAĞDI - min read. - Post Date: 04/12/2023