Abdesti Bozan Şeyler





Author: Rasim HANER - min read. - Post Date: 12/10/2019
Clap

 Bazı şeyler abdesti bozar, yani iptal eder. Bunlardan biri, ön ve arka avret mahallinden çıkan pisliklerdir. Az da olsa buralardan çıkanlar abdesti bozar. Bu iki yolun dışında vücuttan çıkan akıcı necasetler de (pislikler) abdesti bozar. Bu konuda Allah Resulü şöyle buyurmuştur: “Akan kan, abdesti gerektirir.” Bu, sahabeden ve tabiînden ileri gelenlerin görüşüdür.  Ön ve arka avret mahallinden gelenlerin akıcılığı, onların o mahallerin uç kısımlarında görülmesiyle gerçekleşir/anlaşılır. Avret mahallerinin dışından gelen necasetlerin akıcılığı ise, çıktıkları yerden abdestte yıkanması gereken kısma taşmasıyla olur. Gözün içindeki kanın yer değiştirmek suretiyle hareket etmesi, abdesti bozmaz. Çünkü bu, kendi mekanından dışarı çıkmadığı için akıcı kan sayılmaz.  Akıcı pisliklere bir örnek kan ve iltihap akıntısıdır. İltihap akıntısından maksat, irindir. Ayrıca meme, göbek ve kulaktan gelen akıntılar da, bir hastalıktan dolayı geliyorsa iltihap akıntısı kapsamındadır.  Yemek yedikten veya su içtikten sonra gelen kusmuk da abdesti bozar. Yemeğin midede henüz bozulmamış olması, durumu değiştirmez. Yanmış gibi siyah kan kusmuğu da aynı şekildedir. Safradan kaynaklanan kusmuk da aynı hükme tâbidir.  Bu kusmaların abdesti bozmasının bir şartı da ağız dolusu olmasıdır. Çünkü ağız dolusu olduğunda, midenin içindeki şeylerle pis hale geldiği anlaşılmış olur. Bu husus, Allah Resulü’nün şu beyanlarına dayanır: “Abdest yedi şeydne dolayı tekrar alınır: İdrar damlaması, akıcı kan, ağız dolusu kusmak, yatarak uyumak, bâliğ birinin namazda gülmesi, kanın vücut dışına çıkması.” Kusmuğun, ağız dolusu olmasının ölçüsü, ağzın kusma esnasında çok zorlukla kapanmasıdır. Yorumlardan en doğrusu budur. Konuşmaya mani olması da denilmiştir.  Ağızdaki yaradan çıkan kan, eğer tükürüğün çoğunluğunu oluşturuyorsa abdesti bozar. Tükürüğe eşitse, ihtiyat açısından, bozduğuna hükmetmek gerekir. Kanın tükürüğe galip ya da mağlub olması renkten anlaşılır: Eğer tükürük sarıysa, kan mağluptur. Kırmızı ise eşittir. Eğer koyu kırmızı ise galiptir.  Makat yere değmeden ya da yere tam yerleşmeden uyumak da abdesti bozar. Bu da yan yatma, teverrük (kalçalardan biri yerde biri ayağın üstünde olarak oturma), arkaya yaslanarak uyuma şeklinde olur.  Aslında uykuyu bozan abdest değildir. Çünkü uykunun kendisi pis bir şey değildir. Fakat uyuyan kişi, uyku esnasında pis şeyden (yellenmeden) kendini uzak tutamaz. Dolayısıyla burada, zahirî sebep (uyku) esas sebebin (yellenme) yerine konulmuş olmaktadır.  Yanındakilerin konuşmasını duyacak şekilde hafif uyuklama abdesti bozmaz. Eğer duymuyorsa bu ağır bir uykudur ve abdesti bozar.  Kuvveti izale eden ve aklı örten bir hastalık olan bayılma abdesti bozar. Aklı gideren fakat kuvveti arttıran delilik de abdesti bozar. Sarhoşluk da abdesti bozanlardandır.  Büluğa ermiş birinin kasten ya da hataen namazda gülmesi, abdesti bozar. Bu gülmenin ölçüsü, yanındakinin duyacağı kadar olmasıdır. Sadece kendisi duyacak kadar olursa bu sadece namazı  bozar, abdesti bozmaz. Dişleri görünecek kadar da olsa tebessüm ise abdesti de namazı da bozmaz. Çocuğun gülmesi, namazı bozsa da abdesti bozmaz. Çünkü çocuk henüz ceza alacak ehliyete  sahip değildir.  Gülmenin abdesti bozacağı namaz kamil namazdır. Yani rükusu ve secdesi olan namazdır. Dolayısıyla cenaze namazını ve tilavet secdesini bu hükmün dışında bırakmış oluyoruz. Çünkü bu konuda hadis varid olmuştur. Bu ikisinde gülme, o amelleri bozsa da abdesti bozmaz.

الدرس السابع والثلاثون

نواقض الوضوء

ينقض الوضو: ما خرج من السبيلين، ونجاسة سائلة من غيرهما كدم وقيح وقيء طعام أو ماء أو علق أو مِرة إذا ملأ الفم وهو ما لا ينطبق عليه الفم إلا بتكلف على الأصح، ودم غلب على البزاق أو ساواه، ونوم لم تتمكن فيه المقعدة من الأرض، وارتفاع مقعدة نائم قبل انتباهه وإن لم يسقط في الظاهر، وإغماء، وجنون، وسكر، وقهقهة بالغ في صلاة ذات ركوع وسجود.

"ينقض الوضوء"  أي يبطله. منها "ما خرج من السبيلين" أي القبل والدبر، وإن قلّ. "و" ينقض الوضوء "نجاسة سائلة من غيرهما" أي السبيلين لقوله عليه الصلاة والسلام: "الوضوء من كل دم سائل." وهو مذهب كبار الصحابة وصدور التابعين. والسيلان في السبيلين بالظهور على رأسهما وفي غير السبيلين بتجاوز النجاسة إلى محل يطلب تطهيره. فلا ينقض دم سال في داخل العين إلى جانب آخر منها. 

"كدم وقيح" إشارة إلى أن ماء الصديد ناقض كماء الثدي والسرة والأذن إذا كان لمرض على الصحيح. "و" ينقضه "قيء طعام أو ماء" وإن لم يتغير، "أو علق" هو سوداء محترقة "أو مِرة" أي صفراء. والنقض بأحد هذه الأشياء "إذا ملأ الفم" لتنجسه بما في قعر المعدة. لقوله صلى الله عليه وسلم: "يعاد الوضوء من سبع من إقطار البول والدم السائل والقيء ومن دفعة تملأ الفم ونوم مضطجع وقهقة الرجل في الصلاة وخروج الدم." "وهو" أي حد ملء الفم "ما لا ينطبق عليه الفم إلا بتكلف على الأصح" من التفاسير فيه. وقيل ما يمنع الكلام. 

"و" ينقضه "دم" من جرح بفمه "غلب على البزاق" أي الريق "أو ساواه" احتياطا. ويعلم باللون: فالأصفر مغلوب، وقيل الحمرة مساو وشديدها غالب. "و" ينقضه "نوم" وهذا إذا لم "تتمكن فيه المقعدة من الأرض" باضطجاع وتورك واستلقاء على القفا. الناقض ليس النوم، لأنه ليس حدثا، لا يخلو النائم عنه، فأقيم السبب الظاهر مقامه. والنعاس الخفيف الذي يسمع به ما يقال عنده لا ينقض وإلا فهو الثقيل ناقض. 

"و" ينقضه "إغماء" وهو مرض يزيل القوى ويستر العقل. "و" ينقضه "جنون" وهو مرض يزيل العقل ويزيد القوى. "و" ينقضه "سُكْر". "و" ينقضه "قهقهة" مصل "بالغ" عمدا أو سهوا. وهي ما يكون مسموعا لجيرانه. والضحك ما يسمعه هو دون جيرانه يبطل الصلاة خاصة. والتبسم لا يبطل شيئا وهو ما لا صوت فيه ولو بدت به الأسنان. وقهقهة الصبي لا تبطل وضوءه لأنه ليس من أهل الزجر. "في صلاة" كاملة "ذات ركوع وسجود" واحترزنا بالكاملة عن صلاة الجنازة وسجدة التلاوة لورود النص فلا ينقض فيهما وإن بطلتا. 

 

Author: Rasim HANER - min read. - Post Date: 12/10/2019