Fatiha sûresi, 5: Bizi dosdoğru Yola İlet!





Author: Osman KARYAĞDI - min read. - Post Date: 02/19/2019
Clap

En doğru yolu bulma konusunda insanın hem duası hem de şahsi gayreti olmalıdır. Zira, insanın hiçbir dahli olmadan, Allah’ın bazılarını hidayete erdirip, bazılarını saptırması söz konusu değildir.

Bir kudsî hadiste, Fatiha suresi Allah ile kul arasındaki bir sözleşmenin metni gibi değerlendirilir. Buna göre kul önce Allah’ı şanına layık bir şekilde över, O’na hamdeder. Daha sonra sadece O’na kulluk yapıp yardımı yalnız O’ndan isteyeceğini bildirir. Son bölümde ise Allah’tan bir talepte bulunur. Hadisin ifadesine göre bu talep yerine getirilecektir.

Son kısımda, Allah’ı tanıyan kulun ondan talebi “اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ – Bizi doğru yola hidayet et / bize doğru yolu göster / bizi doğru yola ilet.” şeklinde ifade edilir.

Doğru, iki nokta arasındaki en kısa çizgidir. Bir mü’minin en büyük talebi Allah’ın rızasına ulaşmaktır. Buna göre mü’min, kendisini hedefine ulaştıracak en kısa ve emin yola ulaştırılmayı dilemektedir.

Hidayet kavramı Kur’an’da farklı kiplerde olmak üzere 300’den fazla zikredilmektedir. Mutlak hidayet Allah’tandır; O’nun Resûlü bile, kendisine “Sen insanlara, doğru yolu gösteriyorsun” (Şura, 52) denilmesine rağmen hiç kimseyi zorla hidayete/imana ulaştırma imkanına sahip değildir. Zira, O’na da hidayeti yaratıp en üst seviyede lütfetme manasına, “Sen dilediğini hidayete erdiremezsin!” (Kasas, 56) buyrulmuştu.

En doğru yolu bulma konusunda insanın hem duası hem de şahsi gayreti olmalıdır. Zira, insanın hiçbir dahli olmadan, Allah’ın bazılarını hidayete erdirip, bazılarını saptırması söz konusu değildir. Bunu ifade eden pek çok ayeti kerime vardır. Allah insana, “görmesi için gözler, gönlüne tercüman olacak dil ve dudaklar vermiş ve Ona hayır ve şer yollarını göstermiştir.” (Beled, 8-10) İyi ve kötü yolu insana gösteren Allah, insanı tercih etme konusunda özgür bırakmıştır. “artık ister şükreder, ister nankör ve kâfir olur.” (İnsan, 3)

Kısaca ifade edecek olursak; Allah hidayeti dileyen kulunu hidayete erdirmektedir. Hidayeti dileme, hidayetin önündeki engelleri kaldırma gayreti –cüz’i bir şey olsa bile- insana bırakılmıştır.

Günde 40’tan fazla defa “Allah’ım Senden sırat-ı müstakimi, Sana ulaştıran yolu istiyoruz; bize o yolu göster” diye dua eden kimsenin, gittiği yolun doğru olup olmadığını kontrol etmemesi, her gün defalarca tekrar ettiği talebinde ciddi olmadığı manasına gelir…

Yolumuzu şaşırtma Allahım! Kendilerini nimetlerle donattığın Peygamberlerin, sıddîkların, şehitlerin ve Senin rızanı kazanmak için çalışan salih kulların yolundan ayırma bizi ya Rabbi!

Author: Osman KARYAĞDI - min read. - Post Date: 02/19/2019